SON YAYINLAR
latest
GZ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GZ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

HAMİLEYKEN TÜY DÖKÜCÜ KREM KULLANILIR MI?

Hamileyken tüy dökücü krem kullanılır mı?, Tüy dökücü krem gebelikte kullanılır mı?, Hamilelikte tüy dökücü krem kullanımı, GZ, Gebelikte tüy dökücü krem, Hamilelikte tüy dökücü, G,
TÜY DÖKÜCÜ KREM GEBELİKTE KULLANILIR MI?

Hamileyken tüy dökücü krem kullanılır mı? sorusu aslında birçok kadının merak ettiği bir durum. Çünkü normalde bakımlı olan ve tüylerinden rahatsız olan kadınlar gebelikteki bu ani tüylenmeden dolayısı ile rahatsız oluyorlar.

Gebelikte tüy dökücü krem kullanmak güvenlidir ancak cildinizi eskiye göre daha fazla tahriş ettiğini görebilirsiniz.

Tüy dökücü kremlerdeki kimyasallar tüylü alanların keratin denilen yapısal bileşeni üzerinde etkilidirler. Bilindiği gibi tüy dökücü kremler tüylerinizin cildinizden kopmasına, ayrılmasına neden olur ve bu kimyasalların ayırt edici kokusununun üzerini örtmek için güçlü kokular kullanılır.

Bu tüy dökücü kremlerin içeriğindeki kimyasallar cildinizi tahriş edebilir veya alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Hamilelik döneminde cildiniz daha hassas olabileceğinden bunların hamilelik sırasında yaşanabilmesi daha olasıdır.

Bu nedenle her ne kadar rahatsız edici buluyor olsanızda cımbızla alma, mumlama, epilasyon veya tıraş bıçağı kullanma gibi diğer yöntemlerini deneyebilirsiniz.

Hamilelik sürecinde saç ve tüylerinizin büyüme hızında ve çoğalmasında artış görülebilir. Koltuk altında, kasık bölgenizde, bacaklarınızda, karnınızda ve bazen yüzünüzde bile bu artışı görebilirsiniz. Bu ekstra tüylenmeyi tetikleyen şey hamilelik dönemindeki büyüme hormonlarıdır. Bu durumunuzun doğumdan sonra altı ay içinde normale dönmesi gerekir.


Hamilelikte tüy dökücü kremleri kullanmayı düşünürseniz aşağıdaki güvenlik adımlarını dikkate alın:
  • Kremi uygulamadan önce üzerindeki talimatları dikkatlice okuyun.
  • Kremi sağlıklı görünmeyen cilt üzerinde veya yüzünüzde kullanmayın.
  • Hassas ciltler için özel olarak formüle edilmiş bir ürün kullanın.
  • Ürünü hamile kalmadan önce kullanmış olsanız bile kremi tekrar kullanmadan önce cildinizin küçük bir alanı üzerinde test yapın.
  • Odayı iyi havalandırın. Tüy dökücü kremler rahatsız edici, güçlü kokulara sahiptirler.
  • Sürdükten sonra kremi cildinizde gereğinden fazla tutmayın. Kremin cildinizde ne kadar süre kalacağını zamanlamak için saat kullanın. Talimatlarda önerilen minimum süre dolduğunda temizlemeye başlayın.

HAMİLELİKTE TÜYLENME ARTIŞININ NEDENLERİ

Hamilelikte saç büyümesinin artmasının yaygın nedenleri şunlardır:
  • İlk üç aylık dönemde vücutta androjen düzeyinde bir artış olur ve bu da tüylerin büyümesini arttırır. Ayrıca tüy dökülmesi düşük oranda olduğu için yeni çıkan tüylerle birlikte hacimli, dolgun ve kalın olur.
  • Doktorlar hamilelik sırasında kadınlara vitamin takviyesi önerirler ve bu da tüylerin daha hızlı büyümesini sağlar. Pasif saç kökleri progesteron adı verilen hormonun varlığı nedeniyle canlanırlar. Daha az tüy-saç dökülmesinden ve daha kalın tüylerden sorumlu olan hormon da budur.
  • Uzun süreli iyi uykular ve daha büyük öğünler hamile kadının vücudundaki stres düzeylerinin azalmasına katkıda bulunur. Bu da daha hızlı tüylenmeye neden olur.
  • Hamilelik sırasında fazla androjen üretimi vücudun diğer bölgelerinde de tüylerin uzamasına neden olabilir. Kollardaki, bacaklardaki, karındaki, yüzdeki ve bazen meme uçlarındaki kıllanma rahatsızlık verici olabilir ama bu sürecin doğasında vardır.
  • Uzun saçlı kadınlarda kalınlık ve saç dokusunda değişiklik olması muhtemeldir. Vücut kılları ise doğumdan sonraki 6 ila 7 ay içinde kaybolur.

HAMİLELİĞİN GÜZELLİĞE 5 ŞAŞIRTICI ETKİSİ

GZ, Memede sancı, Memelerin büyümesi, Göğüslerin büyümesi, Memelerin büyümesi, hamilelikte cilt kuruluğu, Hamilelikte güzellik,Gebelikte güzellik,
HAMİLELİKLE GELEN GÜZELLİK
Hamilelik vücudunuzu birçok yönden değiştirir. Fakat inanılanın aksine hepsi şişmiş ayak bilekleri ve sabah rahatsızlıklarından ibaret değildir. Hormonlardaki artış vücudunuzun görünüşünü olumlu yönde değiştirebilir.

1) CİLDİNİZ DAHA PARLAK OLABİLİR
Parlama zamanı geldi mi? :)
Hamilelikde cildin parıldaması gerçektir. Bu cilt güzelliği ise kan hacmi, östrojen ve progesterondaki bir artışın bir sonucudur. Bunlar vücudunuzda harmanlanarak cildinize daha güçlü, ışıltılı ve çok daha dolgun bir görünüm verirler. Kulağa hoş geliyor ;)

2) YENİ KIVRIMLARA MERHABA
Üçüncü trimesterde döneminde doğum kanalının doğum hazırlığından dolayı genişlemesini sağlamak için kalçanızdaki bağların yumuşaması nadir bir durum değildir. Bu kendinizi daha yumuşak, daha seksi yeni kıvrımlara sahip bir şekilde bulmanın hamileliğin en güzel sürprizlerinden biri olduğu söylenebilir.

3) DAHA BÜYÜK GÖĞÜSLER
Bazıları bu durum için endişelense bazıları ise bunu bir nevii lanet olarak görse de göğüslerinizin boyutu hamilelik sırasında ikiye katlanabilir. Kişiden kişiye göre bu etki değişse de gebelikte göğüslerin büyümesi kaçınılmazdır. Östrojendeki artışlar meme dokusunun çoğalmasına neden olur bu durum da daha dolgun ve daha büyük göğüslere sahip olacağınız anlamına gelir. Memede sancı yaşanmasının sebeplerinden biri de budur.

Özellikle çok küçük göğüsleri olan kadınların özgüven problemi olduğu ve psikolojik olarak da rahatsızlık hissettikleri bilinen bir gerçektir. Aslında bu yönüyle hamilelik en çok onlara yarayacak diyebilirim :)


Bir kötü yanı ise zaten büyük göğsü olan kadınların daha büyük göğüslere sahip olabileceğidir, ki bu durum eğer aşırıya kaçarsa ilerleyen dönemlerde iskelet sisteminde bozukluklara, boyun ve bel ağrılarına bile neden olabilir. Çünkü standartlardan çok büyük göğüs öne daha fazla ağırlık çökmesi demektir. İskeletiniz bunu taşırken bazı rahatsızlıklar hissetmeniz kaçınılmazdır.

4) DUDAKLARINIZ DAHA DOLGUN OLABİLİR
Kan hacmindeki artış sadece cildinizi değil dudaklarınızı da etkiler. Yaşadığınız hormonal değişiklikler daha kırmızı ve daha dolgun dudaklara sahip olmanızı sağlar. Tabii ki her kadında hamileliğin etkileri aynı olmayabilir ama genel olarak görülen hamilelik sürecindeki değişimlerden biri de dudaklardaki bu değişimdir.

5) CİLT HASTALIKLARINA VEDA EDİN
Hamilelik sırasında bazı cilt hastalıklarınızın iyileştiğini fark edebilirsiniz.
Hamilelik maalesef çoğu zaman ciltteki kabarıklık ve lekelerle ilişkilendirilirken az bilinen faydalı bir etkisi ise hamilelik sırasında istenmeyen cilt rahatsızlıklarının ortadan kalkabileceğidir. Egzama, sedef hastalığı ve diğer iltihaplı, rahatsız edici cilt durumları vücudunuz bebeğinizi beslemeye adapte olurken ortadan kalkabilir veya büyük oranda iyileşerek daha iyi görünmenizi sağlayabilir.

Yani aslında hamilelikte cilt kuruluğu yaşamak normal şartlarda zordur. Eğer böyle bir durum yaşıyorsanız ya yeterli su içmiyor ya da yetersiz veya yanlış besleniyorsunuzdur.

Konuyla ilgili olarak şu iki makaleye göz atabilirsiniz:

DOĞUMDAN SONRA SAÇ DÖKÜLMESİ NE KADAR SÜRER?

Doğumdan sonra neden saç dökülür?, Doğumdan sonra saç dökülmesi ne kadar sürer?, GZ,
Doğumdan Sonra Saç Dökülmesi Nedir? Neden Meydana Gelir?
Kadınlar için hamilelik sırasında ve doğum sonrasında en sık yaşanılan şikayetlerden biri de saç dökülmesidir. Kadınların yaklaşık olarak %50'si hamilelikte ve doğum sonrasında saç dökülmesi sorunu yaşıyor. Bu oluşan hormonların etkisine bir de uykusuzluk, emzirme, yeni sorumlulukların verdiği stres de eklenince bu süreç lohusa kadın için kaçınılmaz olabiliyor. Bu sebepten dolayı banyo sırasında veya saçınızı tararken gördüğünüz dökülen tutamlar “neler oluyor” diye düşünmenize ve paniğe kapılmanıza sebep olmasın sevgili anneler!

Doğumdan sonra pek çok kadın saçların döküldüğünü fark eder. Bildiğiniz gibi hamilelik esnasında fazlalaşan hormon seviyeleri, deride ve vücudun çok fazla bölgesinde farklılıkların oluşmasını sağlar. Artan hormon değerleri de, saçların yaşam döngüsünde büyüme aşamasına girmesine yardımcı olur. Bu yüzden hamilelik dönemi içerisinde pek çok kadın saçlarının gürleştiğini belirtir. Bebeğin dünyaya gelmesinin ardından ise, saç tellerinin büyük bir kısmı büyümez ve 2 ile 3 ay sürecek olan bir dinlenme döneminin içerisine girer. Saçın yaşam döngüsü tekrar başladığı zaman, saçlar büyüme aşamasına yeniden girecek ve eski saçlar hemen dökülecektir. Ama dökülen saçın miktarı, bazı kadınlarda az, bazı kadınlarda ise çok olarak, kişiden kişiye farklılık göstermektedir.

Bu konu ile ilgili kadında kalıtsal bir yatkınlık bulunması halinde, doğumun ardından saçları, biraz daha fazla dökülecektir. Aynı zamanda hamile anne adaylarında da, saçların büyük bir bölümünün büyüme aşamasında olduğu belirten uzmanlar, doğumun  tamamlanmasının ardından saçların, saç büyüme döngüsünün dinlenme evresine geçtiklerini söylemektedirler. Bu durumda saçların 2 veya 3 ay sonra fazla miktarda döküldüklerini, bu sürecin 1 ile 6 ay civarında devam ettiğini ve büyük bir kısmının tekrar büyüyerek eski miktarına geri geldiğini ifade etmektedirler.


Doğumdan Sonra Saçlar Neden Dökülür? 
Genellikle kadınlarda hamilelik sonrasında, doğum kontrol hapı kullanıp bıraktıktan sonra,düşük ya da kürtaj sonrasında saç dökülmesi artabilir. Doğum sonrası yaşanan saç dökülmesi sorununun sebebi ise, hamilelik boyunca yüksek seyreden östrojen hormonunun doğum sonrasında normal seviyesine inmesidir. Bu sebepten dolayı doğumdan sonraki ilk 2-6 ay arasında saç dökülme sorunu yaşanması normal bir süreç olarak kabul ediliyor.

Doğumdan Sonra Saçlar Ne Zaman Dökülmeye Başlar?
Bildiğiniz gibi hamilelik esnasında güçlenen saçlar, doğumun tamamlanmasının ardından yaşanan ani hormonal değişikliğin etkisi ile genelde hızlı bir şekilde dökülmektedir. Uzmanlar, geçici olan bu saç dökülmesinin kelliğe sebep olmayacağını ifade ederler ve daha çok hamilelik sonrası dökülmeler için üretilen ve eczanelerde satılan bir takım ürünlerin düzenli bir şekilde kullanılmasının ardından, bu sorunlara çözüm olacağını belirtirler.
Yaşam boyu saç dökülmesi sorunu, insanların belli dönemlerinde fazlalaşırlar. Örneğin, bazı dönemlerde bir insanın daha çok hayatı ile alakalı yeni bir kararlar verdiği zaman veya olumsuzluk yaşadığı zamanlara denk gelmektedir. Bazı kadınlar ise, hamileliğinin ardından hassaslaşırken bu dönemde saç dökülmesi yoğunluğu ile karşı karşıya kalmaktadırlar..

Dökülen Saçlar Ne Zaman Normale Döner? 
Bu süre kişiden kişiye farklılık gösterebilir fakat ortalama olarak doğumdan sonraki 3-6 ay arasında saçlarınız eski formuna ve canlılığına kavuşacaktır. Eğer sorununuz devam ederse bir dermatoloji uzmanına başvurmanız yararlı olabilir.

Sağlıklı Saçlar İçin Neler Yapabilirsiniz? 
Bu konuda sizlere bir kaç tavsiyem olacak. Bunlara dikkat ederseniz büyük ölçüde saç dökülmenizi azaltacaktır.

  • Saç boyası,fön, maşa ve düzleştirici gibi işlemler saçlarınızı daha da yıpratabilir. Lütfen bu işlemlerden hem hamilelik sırasında hem de doğumdan sonra uzak durun.
  • Eğer kış ayında değilseniz, banyo sonrasında saçlarınızı doğal yolla kurumaya bırakın, güçlü saç kurutucularından uzak durun.
  • Saçınız için badem yağı, susam  yağı, zeytin yağı gibi besleyici yağları 15 günde bir banyo öncesi saç diplerinize  masaj yaparak uygulayabilirsiniz.
  • Eğer saç telleriniz inceldiyse ve saçlarınızın hacimsiz görüntüsü sizi mutsuz ediyorsa bu sürede hacim vermek üzere formüle edilen şampuan ve saç bakım ürünlerini kullanabilirsiniz. 
  • Doğumdan sonra kısa modeller tercih etmeniz saçlarınızın daha dolgun ve canlı görünmesini sağlayabilir.
  • Kullandığınız saç bakım malzemelerinin(şampuan,krem,köpük,yağ vs) kimyasal madde içermemesine dikkat ediniz.

Bunlar dışında saçınızın ihtiyaç duyduğu mineraller bulunmaktadır. Eğer vücudunuzda demir ve çinko mineralleri eksikse saç dökülmeniz daha şiddetli olacaktır. Bunu önlemek için bu mineralleri almaya özen gösterin.
DEMİR: Eğer demir yetersizliğinden kaynaklanan saç dökülmesi yaşıyorsanız, doktorunuza danışın. Bu durumda takviyeye ihtiyacınız olabilir. Demir açısından zengin olan yumurta, sığır eti, kırmızı et, üzüm, pekmez, fındık, susam ve baklagillere de öğünlerinizde yer açın.
ÇİNKO: Çinko diğer pek çok mineral gibi hücrelerin işlevini yerine getirebilmesi için gerekli bir mineraldir. Vücutta oluşan çinko eksikliği saç dökülmesine ve saç renginde değişikliğe sebep olabiliyor. Bunu engellemek için arpa, peynir, süt ve süt ürünleri, balık gibi besinleri tüketmeniz faydalı olabilir.

Hamilelikte Saç Bakımı İçin Eczaneye Başvurun!
Sevgili anne adayları hamilelik döneminde hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı açısından ilaç, ışın, kimyasal maddeler ve deri yolu ile etkisi altında kaldığınız maddelerin zararlarından uzak durmanız gerekiyor. Bunun dışında bazı kimyasal maddeler ise, hamileliğin belirli dönemleri içerisinde zararlı, diğer zamanlarda ise, zararsız olabilmektedir. Bu nedenle, hamilelik dönemi içerisinde annenin besinlerinin doğal olması ne kadar önemli ise, kullandığı bakım ürünlerinin de aynı şekilde doğal olmasının oldukça önemli olduğu vurgulanmaktadır.
Hem hamilelik döneminizde, hem de hamilelik döneminin ardından kullanmanız gereken saç bakım ürünlerinin, eczaneden alınması daha güvenli olacaktır. Piyasa satılan bitkisel adı altında her çeşit ürünün de saça uygulanması, doğru değildir. Bu konuyla ilgili daha çok eczanelerde hamilelik döneminin ardından karşılaşılan dökülmelere karşı şampuanlar bulunmaktadır.


Doğumdan Sonra Saç Dökülmesi Ne Kadar Sürer?
Sevgili anneler doğumun tamamlanmasının ardından karşılaşılan saç dökülmesi, daha çok 2 ile 3 ay civarında sürmektedir. Daha sonrasında dökülen saçların yerine, yenileri çıkmaya başlar. Üzülmeyin pek çok anne adayında saçlar, hamilelik döneminden önce ki durumuna geri gelmektedir.

Saçlarda Olan Dökülmenin ( Alopesi ) Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hekimler tarafından doğumun gerçekleşmesinin ardından rastlanan saç dökülmeleri için herhangi bir tedavi yöntemine ihtiyaç duyulmaz. Çünkü bu, hamilelik esnasında meydana gelen hormonal değişiklikleri sebebi ile saçın yaşam döngüsünde meydana gelen ve kalıcı olmayan bir durumdur. Saçların çok fazla fırçalanması ve taranması kolaylıkla dökülmesine yardımcı olacak ve normal şartlarda 2 veya 3 ay devam eden dökülme süresini hızlandıracaktır. Korkmayın bu durumun saçlara herhangi bir zararı yoktur. Ayrıca saçınıza vitamin kullanmanın veya baş derinize özel ilaçlar ile masaj yapmanın da herhangi bir faydası olmayacaktır.

Kadınlarda Saç Dökülmesinin Arttığı Dönemler
Kadınlarda hormonal değişikliklerin yaşandığı dönemlerde saç dökülmesi artmaktadır. Bu dönemler şunlardır:
*Hamilelik sonrası,
*Düşük veya kürtaj sonrası,
*Doğum kontrol hapı kullanıp bırakmak,
*Hormon terapi replasmanı uygulanması.

UNUTMAYIN!
  • Doğumun ardından karşılaşılan saç dökülmesi sorunu, kesinlikle kalıcı bir saç dökülmesi değildir.
  • Bir insanın saç derisinde normal şartlarda ortalama 100 saç teli büyür ve her gün ortalama 50 ile 200 arasında da saç teli dökülür.
  • Kadınlarda hamilelik esnasında meydana gelen hormon seviyelerinde ki artış, saçların normalden daha çok büyümesine yardımcı olmaktadır.
  • Doğumun gerçekleşmesinin ardından, hormon seviyeleri eski haline geri gelmektedir. Bundan 2 3 ay sonra, 3 ile 6 ay boyunca ciddi anlamda saç dökülmesi görülür
  • Bir insanda saçların uzaması, dökülmeye başladıktan 3 ile 6 ay arasında normale dönmektedir.
  • Doğumun ardından yaşanan saç dökülmesi normal bir durumdur. 

EMZİREN ANNE SAÇ BOYATABİLİR Mİ?

Emziren anne saç boyatabilir mi,hamile anneler saç boyatabilir mi ve emziren annelerin saç boyatırken dikkat etmesi gerekenler.
Sevgili gebeler ve anneler bugünkü yazımda emziren anne saç boyatabilir mi,hamilelikte saç boyanabilir mi ? ve sıkça sorulan diğer konulara değineceğim. Günümüzde bu konu ile ilgili laboratuvar ortamında klinik çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların sonucuna göre saç boyasının hamile anne adayına ve bebeğine yüksek derecede zararlar verdiği kanıtlanmamıştır. Fakat saç boyasının hamileler için hiçbir sakıncası yoktur da denilememektedir.

Bir kadının yaptığı saç bakımı sadece saç boyatmak gibi algılanmamalıdır. Saç boyatmanın da çeşitleri vardır. Kalıcı boya, geçici boya ve yarı kalıcı boya gibi. Ayrıca bu işlem sırasında saç renginin hangi renkten hangi renge dönüştürüleceği de önemlidir. Örneğin beyazlaşmış olan bir saçı sarıya boyamak için sadece sarı boya kullanılması yeterli olurken, kahverengi ya da siyah bir saçı sarıya boyayabilmek için öncelikle saç rengini açıcı kimyasallar (hidrojen peroksit) uygulanması gerekmektedir. Yani saç bakımı için uygulanan kimyasal madde ( toksin) içerikli boyalar  hem hamilelikte hem de emzirme döneminde sağlıklı değildir. Boyaların yoğun ve etkileyici kokusu, tene teması, anne adaylarını ve bebeği olumsuz etkileyebilir. Aslında bu konu üzerinde günümüzde ciddi bir araştırma yapıldığı da söylenemez. Sağlık sektöründe boyaların içindeki katkı maddelerinden hareketle sakıncalı olduğu düşünülmektedir. Haliyle bu tip kozmetik ürünlerin yüzde yüz takibi de çok zordur. Çünkü her gün yeni bir ürün piyasaya sürülürken bu ürünleri takibe alabilmek de olanaksızdır. Sadece belli başlı ve çok sık kullanılan markalarda boyanın içeriğinde bulunan maddeler bulundukları miktarları belirtilmekte ve “ önce küçük bir alanda deneyin, alerjiniz yoksa uygulayın “ gibi uyarılarda bulunmaktadır. Eğer hamilelik dönemindeyseniz ve saçınızı boyamak istiyorsanız bu konuda önce doktorunuza danışmanız ve doktorunuzun önerilerine göre hareket etmeniz gerekmektedir. Boyatmaya karar verdiğinizde de bitkisel özlü ve katkısız ( saf kına gibi) olmasına aşırı özen göstermelisiniz.

Diğer Saç Bakım Ürünlerinin Kullanılması Bir Sorun Oluşturur mu?
Saç bakımı sadece saç boyamak ile gerçekleşen bir bakım değildir. Çok değişik yöntemler ve uygulamalar ile de saç bakımı yapılabilir. Her saç bakımın uygulama yöntemi ve uygulanırken kullanılan kimyasal maddeleri ayrıdır. Örneğin; saça perma (kalıcı dalga) işlemi uygulanırken de iki farklı solüsyon uygulanmaktadır. İlk kullanılan solüsyon saçı dalgalı hale getirir ve daha uzun süreli dayanması için ikinci solüsyon uygulanır. Böylelikle ikinci uygulamada dalga sabitlenir. Bu iki uygulamanın da saçta peş peşe uygulanması saçta oluşan dalganın uzun süre bozulmamasını sağlarken, diğer taraftan da kimyasalların tene temas ettiği alanlarda ten tarafından emilmesi de gerçekleşmiş olur. Bu işlem esnasında kimyasallar kişide hem keskin bir koku salar hem de lokal kaşıntılar gibi yan etkilerle sinyaller verir.
Perma gibi bir işlemin aksine dalgalı saçların düzleşmesinde de kimyasal içerikli ürünler kullanılmaktadır. Yani permadan, yarı kalıcı boyaya, saç boyasından, saç düzleştirmeye kadar yapılan tüm uygulamalarda kimyasal maddeler bulunmaktadır. Böyle içeriklere ve uygulamalara sahip olan işlemler hamile olan anne adayları ile emziren anneler için de geçerli olarak kimyasallar içerdiğinden kullanılmamalıdır.

Kadınların saç bakımında sıklıkla kullandığı kalıcı saç boyaları uygulama sırasında aşırı derecede kimyasal bir buhar oluşturmaktadır. Oluşan bu buharın içeriğinde ise amonyak vardır. Yarı kalıcı ya da aralıklı röfle gibi saç bakım işlemleri kalıcı olan boyama işlemine göre daha az kimyasal içermektedir. Ama bu ifade yarı kalıcı ya da aralıklı röfle zararsızdır anlamına gelmez.


Saç Boyasının Kullanılması Konusunda Neden Farklı Fikirler Vardır?
Evet saç boyatma işlemiyle ilgili doktorlar arasında farklı ifadeler bulunmaktadır. Bir grup hekim 3 aydan sonra içeriği bilinen ve fazla kimyasal içermeyen saç boyalarının havadar bir ortamda uygulanmasında bir sakınca olmadığını söylemektedir. Ayrıca emzirme döneminde de süte geçme ihtimalinin bulunmadığını iddia etmektedir. Ama bir kısım hekim de bunun aksini savunmaktadır. Yani tamamen bitkisel olan saf kına gibi ürünlerin hiç kimyasal içermemesi durumunda 3 aydan sonra sakınca olmadıklarını bildirip,emzirme döneminde ise saç boyatan annelerin az da olsa sütüne geçtiğini savunmaktadırlar. Ayrıca kesinlikle hem hamilelik, hem de emzirme dönemlerinde saç boyasının kullanmasını sakıncalı bulmaktadırlar.

Günümüzde yerli veya ithal saç boyaları ile saç bakım setleri ( saç düzleştirme, röfle vb) piyasada takip edilemeyecek kadar çok çeşitlilikte bulunmaktadır. Ve bu ürünlerin çoğu kontrolsüz şekilde satışa sunulduğundan, laboratuvarlarda uzun takipli incelemelerin yapılmasının mümkün olmadığı bilinmektedir. Sadece belirli bazı markalardan birkaç saç boyasının içeriğinde bulunan maddeler ve kimyasalların oranları belirtilmektedir. Bir kısım kullanım kılavuzlarında” hamileler kullanmamalıdır” ya da “ hamilelerin kullanmasında sakınca yoktur” bilgisi bulunurken, pek çoğunda ise bu tür uyarılar bulunmamaktadır. O yüzden boya kullanmaya karar verirken boya kutusunun üzerinde bunlarla ilgili uyarıların da bulunduğunu ve çıkabilecek bir sorunda firmanın sorumluluğunun olmayacağını unutmayınız.

Emziren Anneler Ve Hamileler İçin Bitkisel Saç Boyaları Uygun mudur?
Bir çok uzmanın kimyasal boyalara göre daha zararsız gördüğü bitkisel saç boyaları, içeriğinde kimyasal barındırmayan saç boyaları anlamı taşımaktadır. Hem hamilelik döneminde ilk 3 aydan sonra, hem de emzirme döneminde bitkisel boyalar  (katkısız kına gibi) kullanılabilir. Bitkisel saç boyalarında uygulama sırasında amonyak içeren kimyasal buharlaşma olmaz. Bunun aksine içeriğinde saç kuvvetlendirici saç parlatıcı yağlar bulunmaktadır. Bu sebeple de emziren anneler ile hamile anne adaylarının kesinlikle katkısız olduğundan emin oldukları bitkisel saç boyalarını ilk üç aylık hamilelik dönemi dışında kullanmalarında bir sakınca bulunmamaktadır.

Anne Adayı Kuaförde Çalışıyor İse Ne Yapmalıdır? 
Kuaförlük yapan veya kuaförde çalışan anne adayları hamile anne adayları arasında en fazla riski taşıyanlardır. Çünkü onlar her zaman kimyasal ürünlerle iç içedirler. Kuaförde çalışan ve kuaförlük yapan anne adaylarının dikkat etmesi gereken konular şunlardır:
  • Öncelikle ilk üç ay kuaför ortamında mümkün olduğu sürece çalışmamalıdırlar.
  • Çalışılan ortam sürekli havalandırılmalıdır. (klima ya da vasistaslar sürekli açık olmalıdır.)
  • İşlem esnasında koruyucu kıyafet ve eldiven giyilmelidir.
  • Gerekirse maske kullanılmalıdır,
  • Ayrıca kuaför ortamında yemek, içmek gibi eylemler yapılmamalıdır.


Saçını Boyatan Hamileler Nelere Dikkat Etmelidir?
  • Boya uygulanacaksa eğer ,kesinlikle ilk 3 aylık hamilelik dönemi bitmiş olmalıdır.
  • Toksin içermeyen, amonyaksız saç boyaları tercih edilmelidir (saf kına ve diğer bitkisel boyalar gibi)
  • Boya kutusunun üstündeki saç boyasının kullanım talimatı dikkatle okunmalı ve hamileler ile emziren annelere özel kullanılıp, kullanılamayacağına dair bir not olup olmadığı incelenmelidir.
  • Saça boya uygulanmadan önce cilt üstünde alerji testi uygulanmalıdır.
  • Mümkün olduğu kadar seyrek aralıklarla boya yaptırılmalı, saçlar sık sık boyatılmamalıdır.
  • Boyatma işlemi sırasında kesinlikle havadar bir ortamda olunmalı ve boyama işlemi orada gerçekleştirilmelidir.
  • Mümkünse kişi boyama işlemini kendisi yapmamalıdır. Bir uzman tarafından veya yardımcı olabilecek başka biri tarafından uygulanmalıdır.
  • Saçınıza uygulanan saç boyasını kesinlikle kaş ve kirpik boyamak için kullanılmamalıdır.
  • Boya kutusunun içinde bulunan kullanma kılavuzunda belirtilen süreden daha uzun bir süre boya saçta bekletilmemelidir.

Emziren Anne Saç Boyatabilir Mi?
Emzirme döneminde saç boyatmaya karar veren anneler, eğer saç boyası toksin içerikli, amonyaklı bir boya ise kesinlikle hamilelik döneminde olduğu gibi bu dönemde size de önerilmemektedir. Siz bebeğini emziren anneler, tıpkı hamile anne adayları gibi kimyasal içerikli saç boyaları kullanmaktan kaçınmalısınız. Aksi halde boyadaki zararlı maddeler( kimyasallar, zehir ve toksinler) saç derisi vasıtası ile kana ve oradan da anne sütünüze geçebilir. Bundan dolayı bebeğinizin anne sütünü içerek etkilenmesi söz konusu olabilir.

Siz emziren annelere uzmanlar tarafından genellikle bitkisel boyalar ya da saf kınalar önerilmektedir. Yine de kullanacağınız herhangi bir ürünün kimyasal içermediği yani bitkisel boya olduğu söylenilen boyaların kullanma talimatı okunmadan saçlarınızı boyatmamanız tavsiye edilir. Ayrıca günümüzde piyasalarda bolca bulunan siyah kına diye satılan kınalara da itibar edilmemelidir. Çünkü bu ürünler kına adı altında kınanın gerçek rengini değiştirebilmek için kimyasal boyaların kullanıldığı ürünlerdir.

Eğer boyama işleminiz kuaför ortamında yapılıyorsa genelde saç boya karışımı farklı bir ortamda hazırlanıp getirildiğinden kullanılan ilaçların içeriğini bilmeniz gerektiğini kuaförünüze bildiriniz. Kuaför tarafından kullanılacak olan boyanın kullanım talimatının önceden size gösterilmesi gerektiğini belirtmeyi unutmayınız. Kuaförünüze halen bebek emzirdiğinizi ya da hamile olduğunuzu söylemenizde yarar vardır. Böylece farklı saç renkleri oluşturmak için karıştırılan boyaların birbirleri ile karışması sırasında ki tepkime de önlenmiş olur.

HAMİLELİKTE HANGİ GÜZELLİK ÜRÜNLERİ GÜVENLİDİR?

G, Cilt çatlakları, Hamile çatlak kremi, Gebelikte çatlak önleyici, Gebelikte güzelli ürünü kullanımı, Gebelikte çatlak ne zaman başlar?, Gebelikte çatlak, Hamilelikteki çatlak görüntüleri,
HAMİLELİKTE GÜZELLİK
Hamilelik sırasında bazı anneler parlayan cilde sahip olurken diğerleri ne yazık ki lekeler, döküntüler veya sivilcelerle uğraşmak zorunda kalabiliyor.

Cildiniz ne kadar güzel olursa olsun günlük olarak çatlak ve kırışıklıklar ile mücadele ve kendinizi iyi hissetmek için hala güzellik ürünleri kullanmak istediğinizden eminim.

Piyasada adı bile duyulmamış kurumlarca onaylanan binlerce güvenilmez güzellik ürünü bulunmakta ve birçoğu zararlı kimyasal maddeler içeriyor.

Fakat hamileyken tek kişi değilsiniz çünkü karnınızda bebeğiniz büyüyor, dolayısı ile değerli bebeğinizi taşırken veya onu büyütürken (emzirirken kullanılması uygun olmayan ürünler de mevcuttur) atılması, kullanmaktan kaçınılması yada bir süreliğine rafa kaldırılması gereken bazı ürünler vardır. Ama endişe etmeyin bakımlı olmayı seven sizler için zarar verme riski olmayan güzellik yöntemleri de mevcut.

GEBELİKTE HANGİ GÜZELLİK ÜRÜNLERİ KULLANILABİLİR?
Dermatolojik olarak test edilmiş hafif, narin cilt bakım ürünlerine dikkat etmek en iyi yoldur. En güvenilir markalardan bazıları Vichy, La Roche-Posay ve Avene gibi Fransız markalarıdır. Bu markalar bebeklerin kullanımı için bile güvenlidir.

Potansiyel olarak hassas cildi tahriş edebilecek kokulu vücut ürünlerinden uzak durmak en iyisidir.

Hamilelik sırasında sabah bulantısından veya güç içindeki mide bulantılarından muzdaripseniz ağır kokulara karşı aşırı duyarlı olabilirsiniz. Bu yüzden çok kokulu ürünlerden kaçınmak size daha iyi gelecektir, ayrıca eşinize de kolonyadan kurtulmasını söylemeniz gerekebilir :)

Kullanmamız gereken ürünlerle ilgili panik yapıyor olsanız da yaygın olarak kullanılan, bilinmiş kozmetik malzemeler hakkında belgelenmiş bir durum yoktur. Antioksidanlar ve cildi onarmaya yönelik içeriği olan cilt bakım ürünlerinin kullanımı şiddetle tavsiye edilir, ancak yine doktorunuza danışıp tavsiyelerine uymakta fayda vardır.


HAMİLELİKTE HANGİ GÜZELLİK ÜRÜNLERİNDEN KAÇINMALISINIZ?
Geçtiğimiz yıl boyunca her yerde ortaya çıkan retinol ürünlerinin farkına vardık. Retinol, yaşlanmayı geciktirici mucizevi etkiye sahip bir tedavi yöntemi olarak bile görüldü.

Ancak retinoidlerin henüz keşfedilmemiş karanlık bir tarafı olabilir. Bunlar güçlü maddelerdir bu yüzden eğer kullanacaksanız bile çok az miktarda olmasını tavsiye ederim. En güçlü cilt tipleri üzerinde bile güçlü reaksiyonlara neden olabilirler bu yüzden hamilelik döneminde hassas olan cildiniz için zararlı olabilir.

Retinoidler cilt yenilenmesini hızlandıran A Vitamini içerirler. Ağızdan yüksek dozlarda alındığında A vitamininin doğmamış çocuklara zararlı olduğu görülmüştür. Bu tabii ki cildinizde retinoid içeren kremler uygulamakla aynı şey değildir. Bununla birlikte riske etmemek için cilt bakım uzmanları ve doktorlar hamile kadınlara retinoid kullanmaktan kaçınmalarını önerdiler.

Birçok doktor hamilelikte Retinol kullanmaktan kaçınmanın daha doğru olduğu çünkü içeriğindeki Hidrokinon'un cilt bariyerine nüfuz edebileceği konusunda hemfikirdir. Cilt tarafından emilimi az olsa bile risk almamak en iyisidir.

Bazı yağları da alışveriş listesinin dışında tutmak gerekiyor. Geleneksel olarak onları doğal yararlarla ilişkilendiririz ancak kan dolaşımına nüfuz etme kabiliyetleri vardır ve gelişmekte olan cenine zarar verebilirler. Biberiyeler kan basıncını artırabileceğini gibi yüksek oranda karanfil, adaçayı ve tarçının da kasılmalara neden olabileceğini bilinmektedir.

Kısacası gebelikte çatlak önleyici kremler dışındaki güzellik ürünlerini doktor onayı olmadan kullanmayınız, küçümsenecek bir olay değildir. Konuyla ilgili olarak gebelikte çatlaklar ne zaman oluşur? diye merak edenlerin sayısının da azımsanamayacak kadar fazla olduğunu görüyorum çünkü hamilelikteki çatlak görüntüleri güzelliğini önemseyen kadınları ciddi derecede rahatsız edebiliyor.

Aslında gebelikte oluşan bu çatlakların zaman olarak bir standardı yok çünkü bu durum herkesin cilt elastikiyetine (cildin esneklik derecesi) göre değişiklik gösterir. Özellikle çocuğun büyümeye başladığı 5.ay itibari ile genel olarak çatlaklar görünmeye başlasa da cilt yapısı çok daha esnek olanlarda çok daha geç dönemlerde bu çatlaklar görünebilirken cildi esnemeye çok yatkın olmayanlarda 4-5.aylarda bile çatlaklar oluşmaya başlayabilir. Bu sorunun önüne ise çatlak önleyici kremler ile geçebilirsiniz. Bu konuyla ilgili ayrı bir makale hazırlayacağım.