SON YAYINLAR
latest

OKUL ÖNCESİ TÜRKÇE DİL ETKİNLİĞİ

Okul öncesi dönemde tükçe dil etkinliğinin önemi ve dil etkinliği örnekleri.
OKUL ÖNCESİ TÜRKÇE DİL ETKİNLİKLERİ ÖRNEKLERİ
Sevgili öğretmenler ve anneler, türkçe dil etkinliği okul öncesi dönemde olan çocuklar için son derece faydalıdır. Bu etkinlikler çocuğun dil gelişimi açısından büyük öneme sahiptir. 2-6 yaş grubu için türkçe dil etkinliği olarak öncelikli olarak çocuklara veya çocuğunuza okuyacağınız sesli ve görsel hikayeler,masallar,parmak oyunları,tekerlemeler,bilmeceler ve şiirler yer almaktadır. Burada hikaye örneği olarak bir kaç örnek verebildim ama siz uygun gördüğünüz tüm hikayeleri ve masalları çocuğa okuyabilirsiniz.

HİKAYELER

Tembel Tavşan
Bir zamanlar büyük bir ormanda korkunç bir kuraklık başlamış. Kış geldiği halde tek bir damla bile yağmur yağmamış. Haliyle yağmur yağmadığı için susuzluk olmuş ve susuzluk hayvanların canına tak etmiş. Hayvanlar bu duruma bir çözüm bulmak için toplanmışlar. İçlerinden biri bir teklifte bulunmuş. Bunun üzerine hayvanlar, bir kuyu kazmaya karar verip çalışmaya başlamışlar. Bütün hayvanlar gece gündüz çalışmaya başlamışlar. Kuşlar bile çalışırken, tavşan; “Ben daha çok küçüğüm!” diyerek çalışmak istemediğini söylemiş. Tavşanın böyle nazlandığı için diğer bütün hayvanları çok kızmış.

Büyük bir çalışmadan sonra hayvanların emeği boşa çıkmamış. Kazdıkları kuyudan su çıkmış hem de buz gibi bunu gören hayvanlar  herkes çok sevinmiş. Uzun süre sonra suya kavuşunca kana kana içip yıkanmışlar. Ama kuyunun kazılmasına yardım etmeyen tavşana su vermemişler. Kral aslan, tavşanın kuyuya yaklaşacağını bildiğinden kuyunun başına her gün bir nöbetçi görevlendirmiş.
Bu durumla karşılaşan tavşan hatasını anlamış anlamasına, ancak iş işten geçtiği için yapacak bir şeyi de yokmuş. Bir gece kuyuda nöbet tutma sırası file gelmiş. Tavşan ise fili çok severmiş “kimse görmeden bana biraz su verir” düşüncesiyle yanına gitmiş. Ancak filin uyuduğunu görmüş. Fili uyandırmak için çok uğraşmış ama onu bir türlü uyandıramamış. Artık yapacak bir şeyi kalmadığından gidip filin kulağına bağırmış. Fil bağrışı duyunca öyle bir zıplamış ki, kuyunun etrafındaki taş ve toprak yığınına çarpmış, bütün taş ve toprakları kuyunun içine dökmüş.
Böylece kuyu taş dolup kapanmış. Fil bu duruma çok üzülünce ağlamaya başlamış. Ağlarken “Benim yüzümden oldu!” “Şimdi ne içeceğiz, hem sabah olunca diğer hayvanlara ne diyeceğim?” diyormuş.
Tavşan da “Bu kadar üzülme!”“Elbette bir çaresini buluruz. Hem ikimiz beraberce çalışırsak, sabaha kadar kuyuyu temizleyip açarız.” demiş file.
Fil: “Ama sen küçük ve zayıfsın!” demiş. Tavşan şöyle cevap vermiş; “Sen beni şimdi gör! Bak ki nasıl çalışıyorum.”
Önceki hatasından ders alan tavşan gerçekten de bir çalışmış, bir çalışmış ki sormayın. Sabaha kadar çalışıp fille birlikte kuyuyu açmayı başarmışlar. Ertesi gün olunca fil, bütün hayvanlara tavşanın çalışkanlığını anlatmaya başlamış. Herkes tavşanı alkışlayıp affetmiş, kuyudan su içmeyi hak ettiğini söylemiş.
Tavşan bu yaptığı hareketle sadece su içebildiğine değil, diğer hayvanlarla yeniden dost olduğuna da çok sevinmiş. Hayvanlar artık kendisine de saygı duymaya başlamışlar. Kendisini ormanın bir üyesi gibi görmek onu mutlu ediyormuş.

Ağustos Böceği ile Karınca
Bir varmış bir yokmuş bir ormanda çok çalışkan bir Karınca varmış. Karınca yazın sımsıcak günlerine aldırış etmeden kışa hazırlık yapıp,hiç durmadan çalışırmış. Çalışırken bulduğu tüm yiyecekleri kilerine götürüp, kış için erzak toplarmış. Bir de tembel mi tembel Ağustos Böceği varmış. O ise her gün bir ağacın gölgesinde uzanıp elinde sazı şarkı söyleyip, eğlenirmiş. Ne kışın soğuk günlerini düşürmüş, ne yaz bitince ne yapacağı ile ilgili tasalanırmış. Bir gün Ağustos Böceği yine ağacın gölgesinde otururken Karıncayı çalışırken görmüş. ‘Karınca kardeş, bu kadar çok çalışma, gel sen de benimle birlikte şarkı söyleyip, eğlen. Biraz hayatın tadını çıkar' demiş. Karınca ise Ağustos Böceği'nin söylediklerine kulak asmadan, çalışmaya devam etmiş.

Yazın üstünden aylar geçmiş, o sıcak günler yerini sonbaharın serin günlerine, sonbaharın serin günleri ise, kışın soğuk günlerine bırakmış. Nihayet kış gelip çatınca da her yer karla kaplanmış. Ağustos böceği ise karların içinde yiyecek hiç bir şey bulamıyor, aç aç oradan oraya gezinip duruyormuş. Birden aklına karınca gelmiş .Kendi kendine :‘Karınca kardeş bütün yaz çalıştı, onu bulursam mutlaka yemek de bulmuş olurum’ diye düşünmüş. Açlıktan hiç gücü kalmamış. Kalan son gücünü de toplayarak karıncanın evine gitmiş ve karıncadan yiyecek yemek istemiş. Karınca ise Ona ‘Eğer sen de şarkı söyleyip, eğlenmek yerine, benim gibi çalışıp, yemek toplasaydın, şu anda dışarıda aç kalmış olmazdın. Çok açsan, yine şarkı söyleyip, eğlen, belki açlığını unutursun’ diyerek Ağustos Böceği'ne çok iyi bir ders vermiş.

TEKERLEMELER (2-4 YAŞ)

Kollarım Karpuz
Saçlarım tokalı
Puf puf pofuduk
Elbisem puanlı
Kollarım karpuz
Ayaklarım çıplak
Çimenler yumuşak
Ne var ki şimdi

Benden saklanacak

İki Kuş
Bahçedeki ağaca
İki kuş kondu.
Biri sarı renkli
Biri kahverengi
Cik cik deyip uçtular
Kanatlarını çırptılar
Sesimizi duydular
Gökyüzünde kayboldular.

1-2-3-4-5
Bir kelebek
İki ördek
Üç böcek
Dört örümcek
Beş köpek
Bir,iki,üç,dört,beş
Arkamdaki sıraya geç.

Sonbahar
Sonbahar gelince
Rüzgarlar eser
Yapraklar dökülür
Dallar üşür.

Mutfak
Evde mutfak,mutfak da tabak
Tabak da mis gibi yemek
Yemekler afiyetle yenecek
Yenmezlerse eğer;
Herkesler ona bir bir küsecek.

PARMAK OYUNLARI(2-4 YAŞ)

Saat
Bir saatim var(Elde saat tutuyor gibi yapılır.)
Kulağıma koydum(Kulağa götürülür.)
Tik,tak,tik,tak(Dinliyormuş gibi yapılır.)
Şimdi oyun başlayacak(Avuç içindeki saat yavaşça bir kenara bırakılır.)
Şip şak,şip şak(Eller çırpılır.)

Kardeş
Kardeşimin bir topu var(İki elin parmak uçları baş üzerinde birleştirilir.)
Yumuşacık yuvarlak
Birde çekici var(İki elin yumruğu sıkılır üst üste vurulur)
Bak vuruyor yumurcak
Borazanı düt düt diye (Eller boru yapılıp ağza götürülür.)
Öttürür de öttürür
Bazen ceee yapıp
Herkesi güldürür(İki el yüze kapatılıp açılır.)

Kediler
Kediler kediler (İşaret parmağı sağa sola hareket ettirilir.)
Uzun bıyıklılar (Dudak üstünde iki elin işaret parmakları ile bıyık yapılır.)
Yastıkları tırmalarlar (Tırmalama taklidi yapılır.)
Tüyleri dağıtırlar. (İki el sağ sol savrulur.)
Belki kuş ararlar. (Uçma taklidi yapılır.)
Ama bulamazlar. (Şaşırma hareketi yapılır.)

Ördek Ailesi
Bu anne ördek, bu baba ördek, bunlar da yavruları (İki elin başparmakları ve diğer parmakları oynatılır).
Sabah oldu uyandılar (Gözler ovuşturulur).
Vak vak dediler, derede yüzdüler (Yüzme hareketi yapılır).
Bir balık görünce ham diye yediler (Yeme hareketi).
Akşam oldu, güneş battı, yıldızlar çıktı (Eller baş üzerinde hareket ettirilir).

Çizmelerim
Kış geldi ( Kollar ovuşturulur, üşüme hareketi yapılır )
Kar yağdı ( Eller yukarıdan aşağa doğru yavaş yavaş indirilir )
Ayaklarım üşüdü ( İki ayak üst üste getirilir ve ısınma hareketi yapılarak ovuşturulur )
Uzuuun çizmelerimi giyerim ( Ayaktan dize doğru çizmeyi giyme hareketi yapılır )
Karda pat pat pat yürürüm. ( Ayağa kalkılır ve yürünür.)

BİLMECELER

Mesleklerle İlgili Bilmeceler
Testereyle keser,
Çivileri çeker,
Tahtayı masa yapar. (Marangoz)

Kumaşları seçerler,
Makas ile biçerler,
Ölçüyü iyi alıp,
Sonra giysi dikerler. (Terzi)

Gece olunca çalışır,
Hırsızlar ondan kaçışır. (Bekçi)

Başında beresi var,
Ağzında piposu var,
Renkleri karıştırır,
Harikalar yaratır. (Ressam)

Başında büyük şapkası,
Elindedir kepçesi,
Lezzetli yemeklerin,
O dur ilk deneyicisi. (Aşçı)

Saçları keser,
Sakalları traş eder. (Berber)

Vücudumuzla İlgili Bilmeceler
Her seyi görür
kendisini göremez (Göz)

Yarım kasık,
duvara yapışık. (Kulak)

Küçücük bakkal,
dünyayı yutar. (Ağız)

İki kardes uğraşır, birbirini göremez.
( Göz )

Ben giderim o gider, göğsümde tık tık eder.
( Kalp )

Biz biz idik otuz iki kız idik.(Diş )

İki damım var
bir direği var. (Burun)

Kırmızı ağaç üstünde
ak güvercin asılı.(Diş)

İki direk
bir evi tutar. (Bacaklar)

Diğer yazımda okul öncesi türkçe dil etkinlikleri örnekleri vermeye devam edeceğim.
Görüşmek üzere :)

Yazıyı beğendiniz mi?

« GERİ
İLERİ »

Hiç yorum yok