SON YAYINLAR
latest

ÇOCUKLARDA DİL VE KONUŞMA GÜÇLÜĞÜ

Çocuklarda dil ve konuşma güçlüğü,Çocuklarda konuşma bozukluğu nedenleri,Çocuklarda artikülasyon bozukluğu,Konuşma bozukluğunun tedavisi nedir?,Çocuklarda kekemelik,GE,
ÇOCUKLARDA DİL VE KONUŞMA GÜÇLÜĞÜ

Bildiğiniz gibi konuşmaya başlamanın ilk adımı doğduğumuz an ağlamamızdır. Çünkü anatomik olarak ağlarken ilk çene hareketlerini öğreniriz. Daha sonraki dönemlerde ise anlamlı olmayan, çevreden etkilenerek öğrendiğimiz sesleri çıkartmaya ve pratiklemeye devam ederiz.

Gelişim olarak normal bir çocuk altı aylık dönemde hecelemeye, 9. ayda da ritmik sesler çıkarmaya başlar. Genellikle normal gelişim gösteren çocuklar 2 yaşında konuşmaya başlamaktadırlar. Ardından 3 yaşında daha anlamlı cümleler kurarak çevresi ile iletişim kurmayı öğrenirler.

Eğer üstte belirttiğim süreçler içerisinde çocuk anlamlı cümleler kuramıyorsa,  2 yaşında en az 3 kelimeyi arka arkaya sıralayamıyorsa çocukta konuşma bozuklukları başlamış olabilir diyebiliriz. İletişimin başlıca unsurları duyma, konuşma ve dil'dir. Bu saydığımız 3 somut kavramdan herhangi birinde aksama olursa konuşma bozukluğuna yol açabilir. Şunu unutmayın; çocuklukta tedavi edilmeyen konuşma bozuklukları, ileriki yaşlarda da kişinin iletişimini ve kendini ifade etme özgürlüğünü elinden alır. Bu durumun çocuğunuzun hayatını karartmasına izin vermeyin.


Konuşma Bozuklukları Nelerdir?
Bu konu tıbben ve çocuk gelişimine yönelik olarak 3'e ayrılır. Bunlar;kekemelik,ses bozukluğu ve artikülasyon bozukluklarıdır. Bunları detaylı olarak açıklayacak olursak;

Kekemelik
Konuşma bozuklukları arasında çocuklarda en çok görülen durum kekemeliktir. Eğer çocuğunuz bir cümleyi ya da kelimeyi tamamlamakta güçlük çekiyorsa, sesleri tekrar ediyorsa,kelimeleri de uzatarak konuşuyorsa kekemelik sorunu yaşıyor demektir. Ancak bunun dışında kekemelik sorunun altında yatan farklı sebepler vardır. Bunlar; korku, kıskançlık ve başarısızlıktır. Yani ilk aşamada kekemelik görülen çocukta konuşma bozukluğu var diyemeyiz. O yüzden önce altında yatan neden araştırılmalıdır.

Ses Bozukluğu
Eğer çocuğunuz cümlesine başladığında önce sesi net çıkarıyor ve daha sonrasında sesi kısılıyorsa bu durum ses bozukluğunun işareti olabilir. Ayrıca konuşurken burnundan nefes almadan ve hırıltılı sesler ile konuşmaya çalışıyorsa yin çocuğunuz ses bozukluğu yaşıyor olabilir.

Artikülasyon Bozukluğu
Eğer çocuğunuz konuşma sırasında sesleri doğru çıkaramıyor ya da kelimeleri doğru telaffuz edemiyorsa bu durum tıpta 'Artikülasyon Bozukluğu' olarak adlandırılır. Örnek verecek olursak eğer çocuk “su” yerine ‘tu’ ,‘para’ yerine “paya” diyorsa artikülasyon bozukluğu yaşıyor demektir.

A- Artikülasyon Bozukluğu Türleri
Çocuklarda artikülasyon bozukluğu beş değişik türde görülür. Bunlar;
  • Sesin düşürülmesi veya atlanması (omissions),
  • Ses eklemesi (addittions),
  • Sesin değiştirilmesi (substitülions),
  • Sesin bozulması (disturtions),
  • Engelin ağırlığıdır.

1- Sesin Düşürülmesi Ya Da Atlanması
Bu durum daha çok küçük yaştaki çocuklarda görülür. Yetişkinlerde ise daha seyrek olarak görülür. Bu problem genellikle bir sözcüğü oluşturan seslerin tümü çıkarılmadan sözcüğün söylenmeye çalışılması durumunda ortaya ortaya çıkmaktadır. Daha sade anlatmaya çalışırsak,söylenildiğinde sanki o sözcükte o ses yokmuş gibi söylenir.

Örneğin;
Saat – sat / Araba – arba
Hayvan – ayvan / Kapı – apı
Havlu – avlu / Hava – ava gibi.

2- Ses Eklenmesi
Genellikle çocukların bir kısmı bazı sözcükleri söylerken,aslında o sözcükte olmayan başka sesleri ekleyerek söylerler. Ayrıca sıklıkla birbiri ardına gelen iki ünsüzün arasına bir ünlü ekleyerek söylemeye çalışırlar (Bazı durumalrda başka sesler de ekleyebiliyorlar). Eklenen bu sesler,sözcük başında, ortasında ya da sonunda olabilmektedir.

Örneğin;
Tren – tiren / Saat – sahat
Recep – irecep / Psikoloji – pisikoloji
Spor – sipor gibi.

3-Sesin Değiştirilmesi (substitülions)
Artikülasyon bozukluklarında sık olarak görülenlerden biridir.  Böyle bir durumda sözcük içinde çıkarılması güç gelen bir ses, çocuğa çıkarılması kolay gelen bir sesle değiştirilir. Bu değiştirmeler bazen sözcüğün başındaki seste, bazen de ortasındaki seslerde olur. Bazen de değiştirmeler, sözcük içindeki seslerin yerleri değiştirilerek de yapılabilmektedir.

Örneğin;
Para – paya / Kamyon – kaymon
Takvim – taklim / Köprü – körpü
Yüzük – yüsük / Toprak – torpak gibi.

4- Sesin Bozulması
Üstte saydığım üç duruma da uymayan bazı durumlar da olabilir. Bu durumda çocuk tarafından sözcük oluşturulurken esas çıkarılması gereken ses, olduğundan başka ses ile çıkarılarak konuşulur. Bu da haliyle konuşmayı engelli hale getirmektedir.

Örneğin;
Gelir – gelix – geliy ya da gelüm (x yöresel olarak çıkarılan bir sestir)
Karagöz – kaxgöz – kağagöz gibi.

5- Engelin Ağırlığı
Sevgili ebeveynler her rahatsızlıkta olduğu gibi artikülasyon bozukluğu da kişiden kişiye, durumdan duruma,zamandan zamana değişiklik gösterebilir. Bu sebepten dolayı çocuklarda artikülasyon bozukluğunun konuşmayı engelli hale getirişi değişik derecelerde ortaya çıkmaktadır. Şunu unutmayın; çocukta konuşma içinde geçen seslerin ne kadar çok artikülasyon bozukluğu halinde kullanıldığıdı artikülasyon bozukluğunu ağır hale geldiğinin kanıtıdır. Eğer çocuğunuzda bu oranda gelişmekte olan artikülasyon bozukluğu varsa ve onun konuşmasını anlaşılmaz hale getiriyorsa, çevresinin dikkatini ne söylediğinden çok nasıl söylediği çekiyorsa, çocuğunuzdaki bozukluk oldukça ağır diyebiliriz. Ayrıca artikülasyon bozukluğunu ağır bir problem derecesine getiren unsurlardan biri de yaştır. Genellikle küçük yaşlarda hoşa giden ses değiştirme, çocuklar için yaş ilerledikçe dikkati çeker hale gelmektedir.


Çocuklarda Dil ve Konuşma Güçlüğü Nasıl Ortaya Çıkabilir?
Genellikle çocuklarda dil ve konuşma güçlüğünün başında gelen ve ciddi bir problem olan bu durumun  nedenleri olarak gözlemlenmiştir. Sizin çocuğunuzun da konuşma güçlüğü aşağıdaki nedenlerden birinden kaynaklı olabilir.
  • Çocukta duyma kaybı,
  • Zihinsel engellik veya gerilik,
  • Down Sendromu,
  • Erken doğumlar (prematüre çocuklar),
  • Damak ve çene bozuklukları,
  • Nörolojik problemler,
  • Korku, kıskançlık ve başarısızlık gibi psikolojik problemler(örnek; yeni bir kardeşinin olması, kayıp, travma).

Ayrıca konuşma ve dil bozuklukları gibi  bozukluklar doğum sırasında kaynaklandığı gibi ,çocuğun geçirmiş olduğu bir kaza ve ona benzer durumlardan da kaynaklanabilir. Bunun yanı sıra çocuğun ailesinin gösterdiği şiddet ve korku yaratan davranış ve eğilimler de konuşma bozukluklarının yaşanmasına sebep olmaktadır.

Çocuklarda Konuşma Bozuklukları İçin Aileler Neler Yapmalı?
Sevgili ebeveynler siz de bu konuda çocuğunuza destek olmak adına elinizden geleni yapmalısınız. Bu çocuk için zor bir süreçtir ve belki de hayatı boyunca yaşayacağı bir süreçtir. Bu yüzden ona karşı davranışlarınıza son derece dikkat etmeli ve yaşadığı durumun her ne olursa olsun geçici olduğunu dile getirmelisiniz. Ayrıca çocuğunuzda bu durumlara zemin hazırlayacak hiç bir şeyi yapmayın. Bu konuda da sizlere vereceğim çok önemli tavsiyeler olacak.
  • Öncelikle çocuğunuzla gün içinde mutlaka konuşun ve onun sorularına sıkılmadan cevap verin.
  • Aile içinde yaşadığınız sorunları çocuğunuza yansıtmayın!
  • Çocuklarınıza karşı asla sözel ya da fiziksel şiddet uygulamayın!
  • Asla çocuğunuzun yaşadığı konuşma bozukluğu karşında baskıcı ya da şiddet içeren davranışlar sergilemeyin!
  • Böyle bir durum farkederseniz mutlaka çocuğunuzu bir hekim ve terapiste götürün!
  • Çocuğunuza dönemsel olarak işitme testi yaptırın!
  • Özellikle hamilelik dönemindeyseniz sigara, alkol vb maddeleri kullanmayın,kullanıyorsanız bırakın!
  • Çocuğunuzu kazalardan koruyun ve özellikle araç kullanırken mutlaka çocuğunuza da emniyet kemeri takın. Böylelikle çocuğunuzu beyin hasarına karşı korumuş olacaksınız.

Tedavi Yöntemi Nedir?
Sevgili anne,babalar konuşma bozukluğunun öncelikli tedavi yöntemi konuşma terapisidir. Konuşma bozukluğu gibi bir durumda tıbbi bir müdahaleden önce konuşma için gerekli organların sağlıklı çalışıp çalışmadığı önemlidir ve bu organların kontrolden geçirilmesi gerekir. Ayrıca gırtlak,solunum sistemi ,sinirlerin yapısı ve ilgili beyin bölgeleri ne kadar sağlam olursa çocuk için o kadar uygun bir tedavi süreci gerçekleşir.

Eğer çocuğunuzda böyle bir durum varsa tedavisine elinizden geldiğince erken başlayın.  Bu durumlarda ne kadar erken başlanırsa çocuğun tedaviye cevap vermesi de o kadar erken olacaktır. Bu konuda sınırları kabullenmeli ve tedaviden beklentilerinizi çocuğunuzun kapasitesine göre belirlemelisiniz. Ayrıca uygulanacak olan tedavilerin çocuğunuzun ihtiyaçlarına uygun olarak planlandığına, gereken sıklıkta ve yoğunlukta verilmesine dikkat etmelisiniz.  Aksi halde kapasitenin altında yapılan uygulama çocuk için yetersiz kalacak, üzerinde yüklenme ise çocukta isteksizlik yaratacaktır. Şunu unutmayın anne ve babalar bu rahatsızlığın tedavisi uzun sürelidir. Çocuğunuzla beraber sizinde bir çok konuda çaba göstermeniz gerekir. Gerek duyarsanız siz de psikolojik destek alabilirsiniz.

Yazıyı beğendiniz mi?

« GERİ
İLERİ »

Hiç yorum yok