SON YAYINLAR
latest

KİMYASAL GEBELİK BELİRTİLERİ

Kimyasal gebelik belirtileri,teşhisi,tedavisi ve kimyasal gebelik sonrasında gebelik.
KİMYASAL GEBELİK BELİRTİLERİ, NEDENLERİ VE TEŞHİSİ
Tıpta kimyasal gebelik çok erken olan düşük demektir. Aslında kimyasal gebelikte bir gebelik kesesi  vardır fakat bu gebelik çok erken dönemde düşükle sonlanır. Anatomik olarak kimyasal gebelik yumurtanın rahim duvarına tutunamaması sonucu oluşur. Aslında gebeliklerde yaygın bir durum olan kimyasal gebelik, ilk gebeliklerin hemen hemen yarısından fazlasında görülür. Ama genellikle anne adayı tarafından fark edilmemektedir. Ancak günümüzde artık bu tür gebelikleri yüksek bir hassasiyetle test edebilecek gebelik testleri de bulunmaktadır.

Kimyasal Gebelik Belirtileri Nelerdir?
Kimyasal gebelik durumunda genellikle aşağıdaki belirtiler görülmektedir.
  • Adet gecikmesi,
  • Vajinal kanama,
  • Pozitif hamilelik testi,
  • Adet kanamasından 1 hafta önce hafif lekelenme,
  • Pozitif test sonucundan sonra vajinal kanama olması,
  • Hafif adet kanaması,
  • Karın krampları,
  • Kanda HCG seviyesinde düşüş,
  • Aşırı halsizlik,
  • Mide bulantısı,
  • Oldukça hafif karın krampları,
  • Düşük hCG hormon düzeyi,
  • Genellikle ağır adet geçiriyorsanız, hafif kanama görülür,
  • Genellikle hep zamanında adet oluyorsanız, adetiniz gecikebilir.
Kadınlar bu gebeliklerde genellikle hafif ya da şiddetli bel ağrısından, karın ağrısından, adet dönemine benzer kramplardan şikayetçi olmaktadır. Bu gebelikte aynı zamanda mide bulantısı ve göğüslerde düşük duyarlılık da ortaya çıkmaktadır.


Kimyasal Gebelik Neden Olur?
Kimyasal gebeliğin bir çok nedeni olabilir. Örneğin; yetersiz rahim astarı, enfeksiyonlar,düşük hormon seviyeleri ve luteal faz defekti bu nedenlerden sadece bazılarıdır. Bunlarla beraber kimyasal gebelik nedenleri arasında bulunan en yaygın bilimsel varsayım, kimyasal gebeliklerin gelişen fetusteki kromozomal sorunlara bağlı olarak oluşmasıdır. Bu durumda genelikle yumurta veya sperm kalitesinin kötü olması, fetusteki anormal hücre bölünmesi , anne ya da babadan kaynaklanan genetik anormallikler neticesinde meydana gelir.

Kimyasal gebeliğin oluşmasındaki diğer etkenler:
  • Embriyonun oluşumunu engelleyen kromozal ya da genetik anormallikler,
  • Yerleşmeyi önleyen rahim anormalliği,
  • İnce ya da yetersiz rahim kanalı,
  • Progesteron seviyesinin normal olmasına rağmen kanalın kalınlaşmaması,
  • Doğuştan ya da sonradan edinilmiş çeşitli rahim anormallikleri,
  • Hormon düzeylerindeki anormallikler,
  • Duygusal sıkıntılar ve stres,
  • Zayıf beslenme ve folik asit gibi vitamin eksiklikleri,
  • Klamidya, frengi ya da toksoplazmoz gibi bazı enfeksiyonlar,
  • Zamanında tedavi edilmeyen tiroit hastalığı gibi bazı sistematik hastalıklar,
  • Fetüsün rahim dışında yerleşmesi,
  • Pelvik enfeksiyon geçmişi,
  • Gebeliği sürdürmeyi zorlaştıran hormon eksikliği,
  • Annede bebeğe zarar veren bağışıklık faktörleri,
  • Tedavi edilmeyen tiroit hastalığı veya diğer sistemik hastalıklar,
  • Yumurta çürümesi,
  • Çeşitli vücut enfeksiyonları,
  • Alkol, tütün ya da uyuşturucu kullanımı,
  • Embriyo oluşumunu önleyen kromozal/genetik anormallikler kimyasal gebeliğe neden olan diğer etkenlerdir.

Dış Gebelik İle Kimyasal Gebelik Aynı Şey Midir?
Genellikle insanlar tarafından dış gebelikle ve kimyasal gebelik birbirine karıştırılmaktadır. Gebelikte yaşanılan bu iki durum da tamamı ile birbirinden farklıdır. Kimyasal gebelikte durum şöyledir. Kanda bulunan HCG değeri hızlı bir şekilde azalır ve vücut kendisi düşüş işlemini gerçekleştirir. Böyle bir durum anlaşıldığında kimyasal gebeliğe derhal müdahale edilmesi gerekir çünkü fazlası ile riskli bir durumdur. Genellikle kimyasal gebelikler klinik olarak teşhis edilebilecek düzeye gelmeden, kendi kendine sonlanır. Hamile kalan anne adayları gebe kaldıklarını dahi bilmeden, durumun farkında bile olmazlar. Adet gecikmesinin ardından yapılan gebelik testleri ile kimyasal gebelik tam anlamı ile fark edilmez. Yazının başında da ifade ettiğim gibi, kimyasal gebeliklerin büyük bir kısmı, adet kanaması ile beraber sonlanmaktadır. Kısaca bir çok anne adayı, böyle bir durumun farkına bile varmadan, hamilelik oluşur ve sonlanır. Bu nedenden dolayı da, kimyasal gebelik tıpta ve halk arasında 'sessiz düşük' olarak da ifade edilmektedir. Böyle bir durumda yapılan testler ile hamilelik anlaşılırsa, genellikle dış gebelik şüphesi de doğabilmektedir.


Kimyasal Gebelik Nasıl Teşhis Edilir?
Genellikle tıbben kimyasal gebelikler kan testiyle teşhis edilebilir. Uzman hekim kan testiyle anne adayının HCG düzeylerini ölçer. Eğer anne adayının kanında görülen HCG düzeyinde ani bir düşüş varsa uzman hekim çok erken bir düşük vakasından şüphelenebilir. Ek olarak HCG testinden sonra hekim daha net bir karar vermek için ayrıca bir ultrasonda çekebilir. Yapılan bu ultrason anne rahmindeki bir yaşam belirtisini belli edecektir. Ortada bir kimyasal gebelik varsa anne rahminde bir kalp atışının olmadığı tespit edilir ve bir implantasyon görülmeyebilir.

Kimyasal Gebeliğin Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kimyasal gebelik vakası kesinleştiyse ve Beta-HCG zaman ile normal bir şekilde sıfıra düşerse, herhangi bir tedavi veya kürtaja gerek kalmaz. Böyle bir durumda Beta-HCG kan değerinin düşüşünün kontrol altına alınması ve düzenli bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir. HCG değerlerinde düşüşün olmaması halinde, dış gebelik veya başka bir patoloji olmaması bakımından, değerlendirme altına alınması gerekmektedir.

Kimyasal Gebelik Nasıl Önlenir?
Tıpta kimyasal gebeliği önlemenin bir yolu bulunmamaktadır. Yani önceden yapılan ne bir tedavi ne de önleyici bir ilaç bulunmamaktadır. Çünkü yaşanılan bu durum kontrol dışı bir durumdur. Genellikle kimyasal gebeliklerin çoğu embriyodaki bir sorundan kaynaklandığından önlenemez. Başka bir yönü ile anne adayının yaşam tarzındaki ufak değişiklikler gelecekteki olası düşük risklerini azaltabilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının başında sigaradan uzak durmak ve uyuşturucu madde gibi yasak maddelerden uzak durmak gelir. Bu sağlıklı bir gebelik için önemlidir.

Kimyasal Gebelik Sonrası Tekrar Gebelik
Sevgili anne adayları önceki süreçte yaşadığınız kimyasal gebelik sonrasında yeniden hamile kalmanızda bir sakınca yoktur. Yani yaşanmış olunan bir kimyasal gebelikten hemen sonra tekrar bir gebelik yaşayabilirsiniz. Rahminizde oluşacak olan yeni döllenme kimyasal gebelikten etkilenmez. Ayrıca adet döngünüz normal olarak devam eder ve bir sonraki adet döngünüz bir öncekinden daha uzun olabilir.
Sıkça görülen kimsayal gebeliğin bir tür sağlıksız emriyonun henüz olgunlaşmadan yani klinik gebeliğe dönüşmeden dışarı atılması olduğunu söylemiştik. Böyle bir durumdan sonra bir sonraki dönemde daha sağlıklı bir embriyo oluşturmak mümkün hale gelebilmektedir. Yani ikinci gebeliğiniz büyük bir oranda daha sağlıklı olacaktır.
Bu durumu yaşayan anne adaylarının,doktorlarına daha sık başvurması ve kan testlerini zamanında yaptırması son önemlidir. Bu dönemde alkol, sigara gibi kötü alışkanlıklardan ve hamilelerde kullanımı uygun olmayan ilaçlardan kaçınmanız gerekmektedir. Ayrıca folik asit kullanımı da daha sağlıklı bir hamileliğin başlangıcı için doktorlar tarafından sık sık önerilmektedir. Yani gebelik planlamanızda önce folik asit kullanmaya başlamanız sizin yararına olacaktır.

Kimyasal Gebelik Sonrası Ne Kadar Süre Korunmak Gerekir?
Anne adayları kimyasal gebelik sonrasında 2-3 ay doğum kontrol yöntemlerinden herhangi biriyle korunmanız yeterlidir. Yaklaşık olarak bu süreden sonra tekrar hamile kalmanız daha sağlıklıdır.

Yazıyı beğendiniz mi?

« GERİ
İLERİ »

Hiç yorum yok